ALAGÖZ EMLAK-Bursa Gayrimenkul,Kiralık Daire,Satılık Daire,Fabrika
 
 
  •  
  • TR
  • |
  • EN
  •  
 
 
 
 

Arama

 
Şehir
ilçe
Semt
Kategori
Yapı Tipi
Emlak Türü
Fiyat
ilan Kodu

Detaylı Arama

  • KONUT
  •  
  • İŞYERİ
  •  
  • FABRİKA
  •  
  • ARSA
  •  
  • 26 Nisan 2024 Cuma
    Saat Ayarlanyor
 
 
 

YARIM ASIRLIK GÜVEN
Bursa’da dededen toruna üç kuşaktır emlak sektöründe faaliyet gösteren ilk ve tek firma olan Alagöz Emlak Ltd. 50. yıl dönümünü kutluyor. 1958 yılından bu yana aynı adreste aynı adreste hizmet veren Alagöz Emlak Ltd. Şti. kurulduğu günden bugüne Bursa’nın gelişimine, değişimine tanıklık etti. Alagöz Emlak’ın kurucusu olan ve adı sektörün duayenleri arasında anılan İbrahim Alagöz 1. Dünya Savaşı yıllarında, Selanik’ten Türkiye’ye göç edip Bursa’nın Görükle Köyü’ne yerleşen bir ailenin çocuğu olarak 1912 yılında dünyaya geldi. 1958 yılında emlak sektöründe faaliyete atılan İbrahim Alagöz bir ara tekstil sektörüne girdiyse de emlak alanında kalıcı oldu. Bursa’nın nasıl ve nereye gelişeceğini önceden görebilme yeteneğine sahip olan İbrahim Alagöz gayrimenkulde müşterilerini doğru yatırımlara yönlendirmekle ve çok kazandırmakla ünlendi. BABADAN MİRAS: GÜVEN Genç yaşta evlenip 9 çocuk sahibi olan İbrahim Alagöz’ün oğullarından Fuat Alagöz de babasının izinden gitti. Bursa Ticaret Lisesi’nde öğrenim gören Alagöz, askerlik dönüşü baba mesleğine adım attı. Baba mirası olan "güvenin adresi" olmayı ilke edinen Fuat Alagöz şunları belirti: “Yarım yüzyıllık bir süre içerisinde emlak gibi zorlu bir sektörde ayakta kalmak kolay değil. Bizler büyüklerimizden devraldığımız ilkeler ve güvene dayalı ilişkiler temelinde bugünlere geldik.” Fuat 1958 yılında babasının emlakçiliğe giriş yaptığı Gümüşçeken’deki aynı adreste, emlakçilik faaliyetlerini sürdüren faaliyet gösteren Fuat Alagöz, emlak ve inşaat sektörünün birbiriyle olan karşılıklı etkileşimini gördü ve inşaat alanına da girdi. TOPRAĞIN FABRİKASI YOK! Emlakçilik sektöründeki bayrağı babasından devralan Fuat Alagöz şimdi de oğlu İbrahim Alagöz ile birlikte çalışıyor. Duayen emlakçi dedesi ile aynı adı taşıyan İbrahim Alagöz baba ve dede mesleğini tercih etti. Firmanın kurumsallaşma sürecine önemli katkılar sunan İbrahim Alagöz, aile mirası olan "güven" konusunda babası ve dedesinin gösterdiği hassasiyeti aynen sürdürdü. Çocuk yaşlardan beri sektörün içinde olduğunu anlatan İbrahim Alagöz, tüm ekonomik krizlere rağmen emlak sektörünün belki biçimsel değişikliğe uğrayacağını ama varlığını koruyacağını söyledi. Dedesinin "Dünyada her şeyin fabrikası vardır, ama toprağın fabrikası yoktur. Bu nedenle, yatırımınızı toprağa yapın!" dediğini anlatan İbrahim Alagöz, “Sektördeki faaliyetlerimizdeki anahtar sözler bunlar olmuştur” dedi. DÜNYADAKİ 3 ÜRETİCİDEN BİRİ Alagöz Emlak olarak kurumsallaşma sürecinde Aksel İnşaat Aş’nin oluştuğunu anlatan İbrahim Alagöz, inşaat ve emlak işlerinin yanı sıra, otomotiv yan sanayi sektöründe de faaliyet gösterdiklerini bildirdi. Eta Yedek Parça’da yağ sızdırmazlık elemanları ile kauçuk ve saç parçaları üretilirken Verdi Yedek Parça ise ürettiği ternoplastik aks körüğünün Türkiye’deki tek dünyadaki ise üç üretici firmadan birisi. ÜÇ DİLDE TANITIM Yarım yüzyılı geride bırakan Alagöz Emlak’ın öyküsü, Türkçe, İngilizce ve Almanca olarak hazırlanan bir katalogla ölümsüzleştirildi. Bursa’nın tarihi, kültürel ve ekonomik tarihçesiyle coğrafik yapısı ve doğal güzelliklerinin de taşındığı katalogda, Alagöz Emlak’ın Bursa’nın gelişim sürecine eşlik eden geçmişinin yanı sıra bugün gelinen nokta da anlatıldı. Bursa kaynaklı bir emlak kuruluşu için bir ilk olan çalışma Alagöz Emlak’ın yurtdışı pazarlara da açılacağının göstergesi olarak yorumlanıyor. 1958’den günümüze yarım asırlık güven Dede, oğul ve torun olmak üzere üç kuşağın faaliyet gösterdiği Alagöz Emlak 50. Yaş gününü kutluyor. "Dünyada her şeyin fabrikası vardır, ama toprağın fabrikası yoktur. Bu nedenle, yatırımınızı toprağa yapın! İbrahim Alagöz 1958” İbrahim Alagöz 1912 yılında Selanik’in köylerinden birinde doğdu. Büyükannesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün annesiyle aynı köydendi. Sancılı yıllardı, büyük Osmanlı İmparatorluğu dağılma sürecine girmişti. Ayaklanmalar, savaşlar, bozgunlar birbirini izlerken, Balkanların haritası da değişiyordu… Yüzlerce yıldan beri Osmanlı egemenliğinde olan Balkanlar, artık Türklerin yurdu değildi… Yüz binlerce insan doğup büyüdüğü topraklardan kopup daha doğuya, Anadolu’ya doğru göçüyordu. Yeni geldikleri ülkede tutunma gayreti içine giren göçmenler yaşama savaşı veriyorlardı. İbrahim Alagöz’ün ailesi de onlardan biriydi… Altı, yedi yaşlarındayken ailesiyle birlikte Bursa’ya gelmiş ve o tarihlerde küçük bir köy olan Görükle’ye yerleşmişlerdi. Göç insanlarının ortak yazgısıydı çok çalışmak ve yeni geldikleri yerdeki toprağa tutunmak. Onlar da öyle yaptı. İbrahim Alagöz, ailesi gibi, toprağı çok sevdi. Genç Cumhuriyet’in verdiği fırsatları değerlendirmeyi bildi. 1928 yaşında evlendi ve dokuz çocuğu dünyaya geldi. Bursa’da emlak sektörünün duayen ismi olan İbrahim Alagöz 1985 yılında dünyaya veda etti, Alagöz Emlak oğlu Fuat Alagöz ve kendisiyle aynı adı taşıyan İbrahim Alagöz tarafından aynı ilkelerle hizmet vermeyi sürdürdü. 50 yıllık geçmişe Bursa’nın değişimi ve gelişimini de sığdıran Alagöz Emlak’in öyküsünün ilginizi çekeceğini umuyoruz. Sayın Fuat Alagöz, Bursa’da sizin gibi üç nesil emlakçılık yapan var mı? Bursa’da yok… Türkiye genelinde belki vardır, bilemiyorum. Alagöz ailesi babam İbrahim Alagöz, ben ve oğlum İbrahim Alagöz olmak üzere üç kuşak emlak işiyle ilgilendi. Alagöz Emlak’in yarım yüzyıllık serüveninden söz eder misiniz? Tabii. Alagöz Emlak’in babam İbrahim Alagöz tarafından faaliyete geçişi 1958 yılına dayanıyor. Babam 1950’li yıllarda hayvan alım satımının yanı sıra zahire ticareti yapıyormuş, Görükle’de bakkal dükkânı varmış. Toptancılara nohut, fasulye topluyor, İstanbul’da satıyormuş… Daha sonraları Bursa’da Doğanbey Mahallesi’nde bakkal dükkânı açıyor ve emlakçiliğe başlıyor. Az çok hatırlıyorum, 1959 yılında babamın kamyonu vardı. Babanız oldukça girişimci bir kişiliğe sahipmiş anlaşılan… Kesinlikle evet… Babam ileri görüşlü bir adamdı, ticari öngörüsü vardı, pek çok şeyi önceden sezerdi. Bakın, babam o tarihlerde dokuma fabrikası yapmak için harekete geçmiş… Tezgâhları ısmarlamış ama tam o sırada 1960 darbesi olmuş, babam da fabrikadan vazgeçmiş… Buradan da, babanızın Demokrat Partili olduğu sonucuna varabiliriz… Doğru… Bizim köy solcudur ama benim babam o tarihlerde Demokrat Partiliymiş… Ne olursa olsun, babam için Görükle hep çok önemli olmuştur. Bakın, Uludağ Üniversitesi’nin Görükle’de kurulmasında da babamın payı büyüktür. Bursa’ya üniversite kurulma tartışmalarının yapıldığı yıllarda, dönemin Valisi Vefa Poyraz babamı çağırmış, “Biz Bursa’ya üniversite kuracağız, büyük bir arazi lazım, bulabilir misin?” diye sormuş… Babam da, bizim köy, Görükle bu işe çok uygun, bizim köyde arazi de var demiş… Vali ile birlikte gidip araziyi inceliyorlar… Daha sonra uygun görülüyor… Bu nedenle babama epeyce kızılmıştı… Dönemin Tapu Müdürü Osman Aktan Tophane’den komşumuz… O da ilgileniyor ve daha pek çok kişi de… Ama babam İbrahim Alagöz gezdiriyor Görükle topraklarını, köyün yerli ahalisinden üniversite gelmesine vesile olan tek isim… Ama şimdi elbette takdirle anılıyor… Babamdan miras: Güven Yarım asırdan bu yana emlak sektöründe faaliyet gösteren Alagöz emlak, aynı zamanda Bursa’nın gelişimine, değişimine de tanıklık etmiş olmalı!.. Evet… Mesela Gazcılar şeftali bahçesiymiş, orasının parselini babam yapmış. Şimdiki Çiftehavuzlar Mahallesi’nin eski yerini ben de hatırlıyorum. Bağ, bahçeydi, içinde ceviz ağaçlarının da bulunduğu yerlerimiz vardı. Oradaki cevizlerden eve ranzalı yataklar yapılmıştı. Küplü Pınar, Bağlarbaşı gibi pek çok yerin parsellenmesi ve satışı bize aittir. Babanız İbrahim Alagöz gerçekten de bir emlak duayeniymiş anlaşılan… Doğrudur… Babam bu işin uzmanıydı. Bir örnek vereyim. Onlarca yıl önce, Altıntaş’ta bir tane bile insan yoktu, in cin top oynuyordu. “Altıntaş çok gelişecek” dedi ve oralardan dünya kadar yer aldı. Renault fabrikasından çıkma suntalardan satın alıp Altıntaş’a barakalar yaptırdı. Oraya, insanları ücretsiz yerleştirdi. Hatta çadırlar kurdu. Bir sürü baraka ve çadırla kamp havası verdirdi… Sanki bir yerleşim yeriydi… Araziyi görmeye gelenler çadırları ve barakaları görünce, buraya ilgi var deyip arsa aldılar. Altıntaş kısa sürede en gözde tatil yerlerinden biri haline geldi. Babanızdan çok şey öğrenmiş olmalısınız… Muhakkak! En çok da dürüstlük.. Dürüst ve güvenilir olmak! Babamdan bize kalan en büyük mirastır bu. Bir anımı anlatayım size. Uzun yıllar önceydi. Bursa Mühendisler Odası’nın başkanı yanılmıyorsam Naci Doğru idi. Oda için Mudanya’da bir arsa istedi bizden. Gittik, tam yol ağzında 35 dönümlük bir yer bulduk, ancak defalarca gidip gelmemize rağmen yer sahiplerini bir türlü ikna edemedik… Mudanya’da biri var,onunla görüş, dediler.. Gittik, Alay kahvesinde buluştuk. Adam “Kimlerdensin?” diye sordu,” Görükleli İbrahim Aga’nın oğluyum” dedim. “Alagöz’ün mü?” dedi. Benden “Evet” cevabını alınca, araziyi vermeyen adama dönüp “İbrahim Aga’nın oğluysa yanlış yapmaz, ver araziyi korkma” dedi. 150, 200 dönüm yer topladım oradan… Buna benzer çok sayıda olay yaşadım, babama hayır dua eden çok sayıda insanla karşılaştım… Baba mesleği İbrahim Alagöz’ün çocukları arasında baba mesleğini sizden başka seçen oldu mu? Olmadı. Bursa Ticaret Lisesi’nden mezun olduktan sonra askerliğimi yaptım ve 1975 yılından bu yana emlak sektöründe fiilen çalışıyorum. 33 yıl olmuş… Bu işi iyi ki yapmışım, diyor musunuz? Evet… Ama hiç kolay olmadı. Maalesef son yıllarda pek çok meslekte olduğu gibi bizimkinde de yozlaşma oldu. Emlakçilikten hiç anlamayan, tapuyu bile okumaktan aciz insanlar emlakçi oldular. Türkiye’de emlakçilik adı kötüye çıktı, itibarlı bir meslek olmaktan çıktı. Bizi tanıyıp bilmiyorsa, ilk kez tanışıyorsak, “Mesleğiniz?” diye sorulduğunda “Emlakçi” dendiğinde, şöyle bir bakıyorlar! Vatandaş doğru emlakçiye nasıl ulaşabilir? Piyasada kendine emlakçi diyen sektörden bihaber, kayıt dışı ve merdiven altı olarak tabir ettiğimiz kişiler emlakçiliğin adını düşürürken, bizim gibi bu işi yarım yüzyıldan beri yapanların yanı sıra vatandaşların da işini zorlaştırıyorlar. Ben müşterilere şunu öneriyorum. Nasıl hasta arayıp tarayıp doktoru buluyorsa, müşteri de araştırıp, soruşturup doğru emlakçiyi bulmak zorunda. Bir mal alınırken kazanılır, bu nedenle de gayrimenkul alırken akıllı hareket edilmesi gerekiyor. Biraz önce söylediğim gibi gayrimenkul alacak kişi, yarın öbür gün başını taşlara vurmak istemiyorsa, çalışacağı emlakçiyi çok iyi araştırması gerekiyor. Dün ve bugün Siz neler yapıyorsunuz? Biz Alagöz Emlak olarak elimizden geldiğince, müşterilerimize kazançlı olabilecek yerleri aldırmaya çalışıyoruz.. İmar durumunun bugünü ve geleceği açısından çok titiz yaklaşıyor, ileride yeşil alan gibi olumsuzluklar yaşanmaması için azami özen gösteriyoruz. Tabii şu da var: Yılların verdiği tecrübeyle, nerelerin daha çok rant sağlayacağını bilmekteyiz ve müşterimizi de o yöne kanalize etmekteyiz. Bu öngörünüzün aynı zamanda güçlü sosyal ilişkilerle beslendiğini de söylemek mümkün mü? Muhakkak, tabii… Söz senetti… Eskiden güvenin çok önemli olduğunu anlatan İbrahim Alagöz, “Dedemlerin zamanında sadece söz vardı. Senet, sözleşme insanların aklına bile gelmezdi!” diyor. Sayın İbrahim Alagöz, emlakçiliğin geçmişini anımsıyor musunuz? Dedemden, babamdan hatırladığım kadarıyla, her alanda olduğu gibi emlakçilikte de işler güvene dayalı görülürdü. Bugün için sözleşmesiz yer alıp satmak çok zor. Günümüzde emlakçilikte kurumsallaşmaya gidilmesi gerekiyor… Yarım asra dayanan geçmişimizle Bursa emlak sektörünün en eski ve köklü kuruluşu olarak bizim yaptığımız da bu aslında. Kurumsallaşmayı çok önemsiyoruz, çünkü sektörün kaçınılmaz geleceği bu… Bir masa bir sandalye bir telefon devri ister istemez kapanıyor… Sağımıza solumuza bakıyoruz… Her yer satılık, her yer kiralık… Sizce sektörde kriz var mı? Konuttaki krizin en büyük sebebi TOKİ’dir. Bizde, küresel krizden aylar öncesinden sorun başlamıştı. Aslına bakarsanız küresel krizin çıkış noktası da konuttur. Nasıl yani? İnşaat sektörü benim bildiğim kadarıyla 386 kalemi ayağa kaldırıyor. Siz bunların hepsini devlet eliyle, ihaleyi verdiğiniz beş altı tane firmayla sonuçlandırıyorsunuz. Dolaylı yönden de bu TOKİ’nin girmiş olduğu bölgedeki tüm inşaat firmalarını, inşaat firmalarına malzeme satan firmaları etkiliyor… Sıkıntı lüks konutlarda Ama ortalıkta haddinden fazla kiralık var! Şimdi o kadar çok rezidans yapıldı ki… Bursa’da bunlarda oturacak insan sayısı kaçtır sizce! Ben isterim ki, tüm hemşerilerim rezidanslarda, en güzel konutlarda otursun… Ama Bursa’nın kapasitesi belli, bunun çok üstünde lüks konut yapılınca, sonuç böyle oluyor işte. Ucuz, mütevazi konutların ne satılmasında ne de kiralanmasında sıkıntı yok. Sıkıntı lüks konutlarda… Bakın rahmetli İbrahim dedem bizlere : “Dünyada her şeyin fabrikası vardır, ama toprağın fabrikası yoktur. Bu nedenle, yatırımızın toprağa yapın” derdi… Hakikaten de doğru, toprak yatırımı her zaman en güzel yatırımdır… Ama emlak açısından bakıldığında yine de bir sıkıntı var, vatandaşlara ne öneriyorsunuz? Karamsar olmamalarını öneriyorum. Bu açıklık maksimum bir senede kapanır… Peki, bu nasıl olacak? Bursa Türkiye’nin en hızlı büyüyen şehri… Bu konut açığı bu büyümeyle birlikte kaçınılmaz olarak kapanacaktır. Tabii, devlet TOKİ eliyle mega projelere girişmezse! Mega proje dediniz de… Doğanbey konutları yolda… Doğanbey güzel bir proje. Aslında TOKİ dağlara tepelere konut çıkaracağına Doğanbey gibi kentsel dönüşüm projelerine ağırlık vermeliydi. Emlak fiyatları Belki de emlak fiyatları olması gereken yere oturuyordur, ne dersiniz? Hayır, emlak fiyatları Bursa için normaldir, 8 tane sanayi bölgesi, 6 sanayi, 2 otomobil fabrikası, 2 liman var. Bursa için İstanbul’un yeni atardamarı diyebiliriz. Bugünler, ev almak için uygun mudur? Evet. Bugünler gayrimenkul almak için en uygun zamanlardır… Emlak sektörünü nasıl bir gelecek bekliyor? Emlak sektörü geleceğin sektörüdür. İnsanlar var olduğu sürece, bir yerler alınacak, bir yerler de satılacak. Dolayısıyla gayrimenkul sektörü asla bitmeyecek bir sahadır ve sektörü kötü bir geleceğin beklediğini de düşünmüyorum. Alagöz Emlak olarak ilgi alanlarınızı biraz anlatır mısınız? Şirket olarak konut, arazi, tarla ve sanayi arazisi ve yatırım alanları üzerinde duruyoruz. Yatırım alanını biraz açar mısınız? 3 yıllık, beş yıllık ve on yılkı periyotlarda ciddi gelir sağlayıcı araziler… Bunu nasıl bilebiliyorsunuz? Bu da bizim farkımız… Yarım yüzyıla sığan birikimimiz Bunca yıldan beri emlak sektöründe olan bir kuruluş olarak konut üretiyor musunuz? Evet.. Aksel İnşaatı 1992 yılında faaliyete geçirdik. Özellikle Nilüfer bölgesinde konut yaptık ve yapıyoruz… Yaptığımız apartman ve müstakil konutların sayısı bini geçmiştir. Aksel İnşaat konutların yanı sıra fabrika inşaatı da yapıyor. Beşevler Küçük Sanayi Bölgesi’nde çeşitli ihaleler alındı. İnşaat sektöründeki faaliyetlerimiz sürüyor. Emlak ve inşaat sektörünün dışında ilgilendiğiniz başka sektörler de var mı? Otomotiv yan sanayi üzerine de Eta ve Verdi Yedek Parça isimlerini taşıyan iki tane tesisimiz var… Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteriyor. Tesislerimizden biri yağ sızdırmazlık elemanları, kauçuk ve saç parçaları üretiyor… Diğer tesisimiz ise termoplastik aks körüğü üretiyor… Türkiye’deki tek, dünyadaki üç üreticiden biriyiz..